Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan binalarda yakınlarını kaybeden veya enkazdan çıkan yurttaşlar, sorumluların yargılanma aşamasına ilişkin kaygılı. Yargı sürecinin şeffaf ve hızlı ilerlemesini isteyen yurttaşlar, 6 Şubat’ta yaşadıklarını, hukuki aşamayı ve isteklerini Cumhuriyet’e anlattı.
Cumhuriyet tarihinin en büyük felaketinde en az 50 bin yurttaş yaşamını yitirdi. 11 ilde 13 milyon kişi doğrudan ya da dolaylı olarak depremden etkilendi. Felaket sonrası depremzedeler bir yandan hayata devam etmeye çalışırken öte yandan da sorumluların ceza alması için hukuki mücadele veriyor. Depremin gündemden düşmesinin sorumluların işine geldiğine dikkat çeken yurttaşlar, yaşananları ve son durumu anlattı.
Bahadır Çimen – Fazilet Apartmanı (Kahramanmaraş): Depremde anne ve babamı kaybettim. Depremin ilk saniyelerinde bina yıkıldı ve ailemi 8. gün bulabildik. Binanın yıkılmasının en büyük sebebi altında bulunan ekmek fırınıyla 12 yıldır devam eden dava sürecimiz de bulunmaktaydı. Depremden önce sarsıntı olursa binanın zarar göreceğine dikkat çekerek dava açmıştık. Belediyeden ve bakanlıktan sürekli geri çevrilen, araya adam sokarak konusu kapatılan bir dava süreci yaşadık. Ve 6 Şubat günü depremle birlikte iki bloktan oluşan binanın fırının olduğu blok yerle bir oldu diğer blok ise sapasağlam durdu. Fırın sahibi, 10. talebimiz sonunda ifadeye çağrıldı, ancak ulaşılamadı. Adalet istiyoruz.
Tarık Berge – Fuat Koku Sitesi (Hatay): Sitemiz iki bloktan oluşuyordu. 7-8 saniyede yıkıldı ve 84 kişi yaşamını yitirdi. Eşimi, oğlumu ve kızımı kaybettim. Uygun olmayan zemine kaçak kat çıkılmış ve kalitesiz beton, demir kullanılmış. Tüm sorumluların hesap vermesini istiyoruz.
Fatma Deniz – Güzel Apartmanı (Kahramanmaraş): Binamız 99 sonrası yapılmıştı. Sulak zemine yapılan evde üstüne kaçak kat çıkılmış, kiriş kolon kesilmiş. Enkazdan 2.5 gün sonra çıkarıldım ve 1.5 yaşındaki oğlumu ve eşimi kaybettim. Toplamda da 10 kişi yaşamını yitirdi. Süreç bilirkişi raporu aşamasında tıkanmış durumda. Bizlerin hayatını çalanların en ağır cezaları almasını istiyoruz.
Murat Kenger – Ezgi Apartmanı (Kahramanmaraş): Binamız ilk depremde, alttaki pastanenin tarafına doğru dönerek yıkıldı. Ben ve babam enkazdan çıktık, annemi kaybettik. Pastanede 2017’de ruhsatsız tadilat yapıldı. 2021’de binaya gelen doğalgaz firması yetkilileri de uyardı. Çevre ve şehircilik il müdürlüğüne konuya ilişkin dilekçe verildi. Onikişubat Belediyesi’nden “Herhangi bir tahribat yok, tadilat 2018 imar barışı kapsamında ruhsata bağlı yapıldı” yanıtı aldık. Deprem sonrası bu tadilata ilişkin ruhsat da bulamadık. Belgelediğimiz kapsamlı tadilatı kanıtlarıyla birlikte dosyamıza ekletip savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Geçen altı aylık süreçte ne pastane tarafından ne de müteahhit tarafından herhangi bir tutuklama yapılmadı. Savcılık iddianameyi henüz hazırlamadı.
Özlem Bayraktar – Bayraktar Apartmanı (Hatay): Beş katlı binanın beşinci katında oturuyorduk. Müteahhit bu katı 2011’de kaçak çıkmış ve malzemeden çalınmış. Bina yıkılmadı ama çatı üstümüze çöktü, su depolarının altında kaldık. Ben ve çocuklarım kurtuldu ama eşim yaşamını yitirdi. Evlatlarımı yetim bırakan sorumluların hesap vermesini istiyorum.
Suat Topal – Farklı Yaşam Rende Sitesi (Hatay):